Kadınların çoğu yaşadıkları erkeklerin hayattan nasıl zevk aldığını anlamakta zorluk çeker. Daha fazla duyguya ihtiyaçları yok mudur? Hayatlarında seks dışında eğlenceye arzu duymazlar mı? Aileleriyle, arkadaşlarıyla daha yakın ilşkilerde olmak istemezler mi? Bu tarz sorular kadınların zaman zaman erkekler konusunda merak ettikleri hususlardır. Esasında erkekleri "duygusal deve" olarak düşünmemiz, merak ettiğimiz bu konulara cevap bulmamıza yardımcı olacaktır. Neden "duygusal deve?" Develer nasıl suya uzun zaman ihtiyaç duymazlarsa, erkekler de duygusallığa ve yakınlığa o derece ihtiyaç duymazlar.
Erkeklerin çoğunun arzu ettiği yaşam tarzı esasında duygusallığın dengede olmasıdır. Bunu demekle birlikle erkeklerin duygulardan nefret ettiğini söylemiyoruz. Çoğu erkek deprezyondan, mutsuzluktan ve sinirli olmaktan hoşlanmaz. Bu tarz duyguların bir an önce bitip, o duygu dengesi düzeyde yaşamayı devam ettirmesini bekler. Olumsuz duygularda olduğu gibi olumlu duygularda da bu böyledir.
Bu bahsettiğimiz husus bazı kadınlar için de geçerlidir ama genelde kadınlar çeşitli duyguları yaşamayı severler ve bu duyguları da uzun süre üzerlerinden atamazlar. Bu durumda erkekleri çileden çıkarır, özellikle kadının duyguları olumsuz dugulardan bir tanesi ise. Kadının bu durunda olması erkeğin duygu dengesinde yaşaması tehdit ettiği için problem ortaya çıkabilir.
Erkekler yakınlık ve duygusallıktan uzun süre ayrı kalarak rahatça yaşayabilirler ama seks için aynı şey söylenemez. Erkekler mastürbasyon yaparak bu ihtiyaçlarını giderirler ve buna epey bir süre rahatlıkla dayanabilirler. Kadınlar ise, mastürbasyon yapmaktan zevk almalarına rağmen, başka bir kişiyle yakınlığa ihtiyaç duyarlar. Çoğu zaman erkeklerin mastürbasyon yapma tercihi, mastürbasyonun başkalarıyla girdikleri ilişkilere nazaran "duygu stresinden" yoksun olmasından kaynaklanmaktadır.
Erkeklerin çoğu romantik davranışlardan pek fazla etkilenmezler. Onlar için bunlar ne heyecan verir ne de önemlidirler. Bu konulara eğilim göstermelerinin tek sebebi kadınların bunlardan hoşlandıklarını bilmeleridir. Bu tarz davranışları da tabiki bu yüzden ilişkinin en başlarında gösterirler. Bu dönemden sonra en çabuk unuttukları davranıştır.
Bütün bunların sonucunda erkeklerin duysallıktan yoksun olduğu mu çıkıyor? Hayır, sadece erkeklerin duygusallıklarını farklı yaşadıkları. Erkeklerin duygu alanlarının kadınkilerden daha farklı olduğunu, örneğin spor ve araba kullanmak gibi.
Bunları bilmek kadınlara nasıl yardımcı olabilir? İlk etapta, kadının istediği ve önem verdiği şeylere (romantik olmak, duygusal seks yaşantısı gibi) erkeklerin heyecanla yaklaşmamasının farklı bir sebebi olduğunu ortaya çıkartması. Erkeklerin kendisinden sıkılmadığı sadece ve sadece kendilerinin bu durumlarda sıkıldığını bilmek önemlidir. Kadının vermesi gereken en önemli karar (verebilirse) erkekten onun istediği gibi duygu duymasını ve davranmasını beklememektir.
Bunu istemek kolay ama yapmak o kadar da kolay değil. Eğer bir kadın bunu başarabilirse o zaman o da bu ilişki içerisinde "erkekleşmiş" olmayacak mıdır? O mutsuz olmayacak mıdır? Her şeyde olduğu gibi bu konuda da mı kadın değişirse ilişkide mutlu olma olasılığı artacaktır (erkek için tabii ki)?" Bunu yapabilirse partnerinin ilk düşündüğü şey ne olacaktır; "Acaba başka biri mi var?"
Karar sizlerin. Kolay gelsin!