hoşçakal zamansız aşkım
Sen gelmeden önce diye başlayan binlerce cümle geçiyor aklımdan…
Sen gelmeden önce ben daha bir bendim.
Sen gelmeden kurallarım, yasaklarım vardı.
En güçlüsüydüm hayatımın.
Bir monitöre saatlerce boş boş bakamazdım mesela.
Şarkılarım vardı sensiz söylediğim, sesim sadece benimdi.
Daha bir umutluydum ya da daha bir boştu herşey.
Çözemedim.
Sonra sen geldin, ne oldum, neyim oldun çözemedim.
Ben çözmeye çalıştıkça sen daha çok geldin.
Ne sana sığınabildim ne kendime sığabildim.
Tek başıma taşırken bütün yüklemleri,
öznelerimi kaybetmişim sen gelince anladım,
Bütün roller benimdi, hayata oynuyordum,
sınırım, çekincem yoktu…
Ezberlemiştim ben aşkı senden önce…
Sen geldin ezberlerim karıştı…
Repliklerimi unuttum, susuyorum,
doğaçlama da yapamıyorum artık.
Tek kişilik dev bir oyununun son perdesi, söz bitti…
Yaralarım kanıyor, her kanayan yerden
bağıra bağıra umut doğuruyorum.
Daha çok acıyor yaralar umut doğarken.
Olsun diyorum umudum var artık…
Varsın acısın…
Aklından geçenleri sorguluyorum kendime…
Hak vermek istiyorum çünkü hayatıma rağmen
bana dönüşüne ve hak vermek istiyorum vazgeçemediklerine….
Belki de seni temize çıkarıyorum ruhumda, adın aşk olsun diye…
Yine de Hoşçakal Zamansız Aşkım..